5.5.17

The Bait by John Donne

 
                                                                 The Bait


     Döneminin önde gelen metafizik şairlerinden olan John Donne tarafından yazılmış  “The Bait” şiiri döneminin ve türünün özelliklerini en belirgin şekilde yansıtmakla birlikte yazarının da yeteneklerini açıkça ortaya koymaktadır.
Dönem şairlerinin alışılagelmiş kalıplarının dışına çıkarak yeni bir akım başlatmış olan John Donne, dönem şairlerinin: doğa tasvirlerinin, klişelerinin, benzetmelerinin dışına çıkarak,  sadece duyguları ortaya koyarak anlaşılmayacak, anlamak için aynı zamanda üzerinde düşünmeyi de gerektiren, sadece başlığa bakarak üzerinde tahmin yürütülemeyen bir türe öncülük etmiştir.
 The Bait adlı şiirinde de koyunların, yeşil alanların yerine  balıklardan, denizden, balıkçılardan bahsetmiştir.
“Come live with me and be my love,
And we will some new pleasures prove,
Of golden sands and crystal brooks,
With silken lines and silver hooks.”
 Sevgilisine hitap cümlesiyle başlayan John Donne, ikinci satır da yeni zevklerden  (new pleasures) bahsetmiş fakat daha sonraki satırlarda bahsettiği zevkin tam olarak ne üzerine olacağına değinmemiş; burada bahsedilen dini veya sexual (cinsel)  bir zevk olabilir. Üçüncü ve dördüncü satırlarda altın kumlardan, kristal derelerden, gümüş kancalardan bahsedildiğini görüyoruz, bu kısımda daha çok deniz üzerine yoğunlaşan John Donne daha çok doğa üstü olaylara değinmiştir.

There will the river whispering run,
Warmed by thine eyes more than the sun.
And there the enamored fish will stay,
Begging themselves they may betray.
Şiirinin ikinci kıtasında deniz ve balıklar üzerine yoğunlaşan John Donne, bu kıtanın ikinci mısrasın da (warmed by thine eyes more than the sun) tekrardan günlük yaşantımızda rastlayamayacağımız, doğa üstü bir olaya değinmiş. Aynı zamanda yazarın aynı zamanda balıkçılık üzerine de değindiğini görüyoruz.
İncil’de (Christian Gospels), İsa aynı zamanda “fisher of men” olarak da tanıtılmaktadır. Bu durumda ilk iki kıta için tekrardan baktığımızda ilk kıtanın ikinci mısrasında bulunan yeni zevklerin (new pleasures) aynı zamanda dini olabileceğini de çıkarabiliriz.


When thou wilt swim in that live bath,
Each fish, which every channel hath,
Will amorously to thee swim,
Gladder to catch thee live, than thou him.
Üçüncü kıta ile birlikte şiirden iki farklı yorum çıkarabiliriz. Birincisi dini ve ikincisi sexual (cinsel) benzetme.
Üçüncü kıtanın ilk mısrasında (the beloved entires the water and swims with wish)  bahsedilen kişiin suya girmesinden ve daha sonra diğer balıklarında bununla birlikte yüzmesinden  bahsetmektedir. Bu kısım İsa’nın  dünyaya gelmesi ile paralel sayabiliriz. İsa dünyaya gelir (girer) ve  onun takipçileri onu takip ederler.
Aynı kıtanın üçüncü ve dördüncü mısralarına bakarak da benzetmede bulunan erkeklerin kadının kalbini kazanmak için her ne gerekirse yapacaklarını belirtiyor.

If thou, to be so seen, beest loath,
By sun or moon, thou darkenest both;
And if myself have leave to see,
I need not their light, having thee.
Dördüncü kıtanın özellikle ilk ve ikinci mısrasında bahsedilen kişinin güneşten ve aydan daha parlak ve daha güçlü olduğunu söylüyor. Bu kısımda sexual anlam olarak kadının cazibesinin ne kadar güçlü olduğundan bahsediyor olabilir, veya farklı olarak doğa üstü bir güç kullanması İsa nın ne kadar güçlü olduğunu göstermek isteyebilir.

Let others freeze with angling reeds,
And cut their legs with shells and weeds,
Or treacherously poor fish beset
With strangling snare or windowy net;


Let coarse bold hands from slimy nest
The bedded fish in banks out-wrest.
Of curious traitors, sleave-silk flies,
Bewitch poor fishes' wandering eyes.
Beşinci ve altıncı kıtalarda bahsedilen kişiyi (erkek) veya balıkçıyı (İsa), diğer kişilerle veya balıkçılarla karşılaştırıyor olabilir.
Dikkatli bir incelemeyle kullanılan metafordaki diğer balıkçılar ile bahsedilenin İsa’nın taklidini yapmaya çalışan diğer insanlar olduğu çıkarımını yapabiliriz. İsa yıllar öncesinde ölmesine rağmen günümüzde dahi birçok insan  onu takip etmeye devam etmektedir ve İsa dan sonra birçok kişi de kendisin yeni gelen peygamber olarak  göstermeye çalışmış ve insanlardan aynı İsa’yı takip ettikleri gibi onları da takip etmelerini istemişlerdir. Özellikle şiirin yazıldığı dönemde sık karşılaşılan bu vaka üzerine Jonne Donne bu şiiri yazmış olabilir.
  Beşinci kıtanın ikinci mısrasın da balık yakalamaya çalışan diğer balıkçıların bacaklarını kestiklerinden, suda donduklarından bahsederek aslında yalancı peygamberlerin sürekli hata yaptıklarınddan başarılı olamadıklarından bahsetmektedir. Aynı şekilde Altıncı kıtanın son mısralarında da diğer balıkçılardan bahseden John Donne, diğer peygamberlerin yalan söyleyerek insanların kendilerini takip etmeye çalıştıklarını fakat hepsinin başarısız olduğunu vurgulamıştır.

For thee, thou needest no such deceit,
For thou thyself art thine own bait;
That fish is not catched thereby,
Alas, is wiser far than I.
Son kıtada John Donne İsa üzerine olan vurgusunu arttırmıs ve şiiri özetler durumda sonuçlandırmıştır.
Sexual olarak bakacak olursak kadının güzelliğini vurgulayan John Donne, dini olarakta İsa’nın gücüne ve çekiciliğine vurgu yapmış olabilir.
İsa’nın takipçi kazanmak için hiçbir hileye başvurmasına gerek kalmadığını, insanların onu takip ettiğini vurgulamıştır.
By Hasan Ali YEĞİN

                                    

No comments:

Post a Comment